
Ulgener
Deniz Ticareti Hukukçusu Profesor Fehmi Ülgener tarafından uzun yıllardır üzerinde çalışılmakta olan Gencon 22 çarterpartisi hakkındaki kitap piyasaya Mart ayı başında çıktı. Kitap aslında iki ana bölümden oluşuyor:
Kitabın birinci kısmı Gencon 22 çarterpartisini ayrıntıları ile incemekte, klozların gerekçelerini ortaya koymak ve bunun yanında Gencon 94 ve 76 formu ile de kıyasla-yarak okuyucuya geniş bir perspektif sağlamaktadır. Sayın Ülgener’in bizzat hazır-lanması safhasına iştirak ettiği Gencon 22 çarterpartisi bilindiği üzere kuru yük taşımacılığında en çok kullanılan standart sözleşmelerin başında gelmektedir.
Gencon 22 çarterpartisi ile bir çok konuda önemli değişiklikler yapılmıştır. Özellikle donatanın sorumluluğu sistemi tamamen yenilenmiş ve doğrudan doğruya La Haye – Visby Kurallarına atıfta bulunarak konişmentolar gereği meydana gelecek sorumluluk sistemine paralel hale getirilmiştir.
Kitabın ikinci kısmında ise son yıllarda sefer çarteri konusunda ortaya çıkan gelişme-ler İngiliz mahkeme kararları paralelinde açıklanmakta; uygulama bakımından bilin-mesinde önem bulunan ilgili başlık ve izah edilen kararları aşağıdaki gibi özetlemek mümkün:
- Geminin yükleme limanına geç gelmesinden kaynaklanan zararlar (the Pacific Voyager, 2018 davası) Sefer çarteri sözleşmesinin icrası geminin yüklemeye başlamasından itibaren değil, bunun için bulunduğu yerden yükleme limanına doğru yolculuğa çıkmasıyla başlar. Bu sıradaki bir gecikme donatan aleyhine sonuç doğura-bilmekte, çarterpartideki fesih klozundan bağımsız olarak kendisi çartererin bu sebeple uğramış olduğu zararları tazmin etmek durumunda kalabilmektedir.
- Sürastarya ve Gecikme Zararları (“demurrage vs damages for detention”) Geminin limanda çarterpartide kararlaştırılandan fazla kalması durumunda donatanın hangi hallerde sürastarya ücreti hangi hallerde ise gecikmeden ileri gelen gerçek zararlarını talep edebileceği konusuna ilgili bölümde açıklık getirilmektedir.
- Geminin Limana Ulaşması (“arrived ship”) Sefer çarteri sözleşmesinin icra edilmesi sırasında bekleme sürelerinin hesaplanabilmesi bakımından geminin ne zaman limana gelmiş olduğunun tespit edilmesi önem arzetmektedir. Kitabın bu bölümünde bu husus bakımından gelinin nokta aktarılmaktadır.
- Mücbir Sebep ve Sözleşmenin Hükümden Düşmesi (“doctrine of frustration”) Mücbir sebep sözleşmenin her iki tarafının da buradan kaynaklanan yükümlülüklerini sona erdirmektedir. Bununla beraber İngiliz Hukukunda mücbir sebep kavramı bulunmamakta, ancak buna benzer “frustration” kavramı yer almaktadır. Kitabın bu bölümünde bu husus değerlendirilmekte ve her iki kavram arasındaki farklar örnekleri ile izah edilmektedir.
- Güvenli Liman ve Güvenli Rıhtım kavramları (the Reborn, 2009 davası, MT Athos I davası 2020) yıllardır üzerinde durulan, açıklanan kavramlar olmakla birlikte, buna bağlı olarak sorumluluk altına giren tarafın kusur sorumluluğuna mı yoksa kusursuz sorumluluğa mı tabi olduğu son zamanlarda görülen davalarda incelenmiş ve sonuca ulaştırılmıştır. Kitap okuyucuya bu konuda varılan son noktayı göstermekte ve sorumluluk sistemlerini tartışmaktadır.
- Çartererin Sözleşmeyi Feshetmesi (the MTM Hong Kong davası, 2015, the Golden Victory davası, 2007) Çarterer çarter sözleşmesini haklı bir sebebe dayanarak feshedebileceği gibi, bazı hallerde (özellikle sözleşme yapıldıktan sonra navlunun önemli ölçüde düşmesi halinde) bu sözleşmeden caymak durumunda da kalabilmektedir. Bunların arasındaki fark haklı sebep halinde çartererin donatana her hangi bir tazminat ödemek durumunda kalmaması, buna karşılık cayma halinde donatanın zararlarını karşılamakla yükümlü olmasıdır. Kitabın bu bölümü hem her iki hali incelemekte, hem de cayma durumunda ödenecek tazminatın İngiliz Hukuku prensipleri paralelinde nasıl hesaplandığını açıklamaktadır.
- Donatanın Yüke Gelen Zararlardan Dolayı Sorumluluğu (the Limnos davası, 2008, the Thorco Lineage davası 2023, the Giant Ace davası, 2023, the CMA CGM Libra kararı, 2021, the Hill Harmony davası 2001, the Tasman Pioneer davası 2007, the Lady M davası, 2019, the Eurasian Dream davası, 2002, the Volcafe davası, 2018) bu bölümde deniz ticaret hukukunun sıklıkla karşılaşılan uyuşmazlıkları günümüzdeki içtihatlar paralelinde tekrar incelenmektedir. Bu mahkeme kararlarından bazıları sorumluluğun sınırlandırılması bakımından hangi tür zararların göz önüne alınması hususunun incelerken özellikle “good lost or damaged” kavramının açıklanmasına çalışmışlar, diğer bazıları da zamanaşımı süresinin başlangıç anına ilişkin çözüm getirmişlerdir. Diğer bir kararda da geminin hatalı bir seyir planı ile yolculuğa başlaması donatanın gemiyi elverişli hale getirme yükümlülüğüne aykırı olarak kabul edilmiştir. Söz konusu mahkeme kararında sefer planının hatalı olmasının gemiyi her halukarda elverişsiz hale getirmeyeceğini, bunun için sefer planındaki hatanın gemiyi elverişsiz kılmasına sebep olacak kadar önemli olması ve sefer planındaki hata ile meydana gelen zarar arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği belirtilmiştir. Kitapta detaylı bir şekilde incelenmekte olan bu kararın deniz ticareti üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Bu karar sebebi ile donatanların yolculuk öncesinde sefer planlarını ve bunun dökümantasyonunu çok daha özenli ve dikkatli bir şekilde yapmaları gerekmektedir. Bu bakımdan “Passage Plan” hakkında IMO’nun Kasım 1999 yılında koymuş olduğu kurallara uyum sağlanması önem kazanmaktadır.
- Çarterparti – Konişmento İlişkisi (the Starsin davası, 2004) Deniz ticaretinin diğer bir ilginç konusu olan çarter sözleşmesinin tarafları ile çartererin alt taşıma sözleşmesi yapması sonucunda gemiye yüklenen yüke ilişkin taşıma taahhüdünün kim tarafından verilmiş sayılacağı hususu kitabın bu bölümünde incelenmekte ve çözüme kavuşturulmaktadır.
- Yaptırım konusu uluslararası ticaret bakımından günümüzün sorunlu olan konularındandır. Kitabın son bölümünde bu konuda verilmiş olan mahkeme kararları incelenerek okuyucunun yaptırımlar konusunda aydınlatılması hedeflenmektedir (Lamesa Investment – Synergy davası, 2020, Mamancochet Mining Limited – Aegis Managing Agency, 2018, Gravelor Shipping-GTLK Asia M5 davası, 2023, MUR Shipping BV RTI Ltd davası 2024)