Ülgener

Ulgener

Yangından Kaynaklanan Yük Hasarında Taşıyanın Sorumluluğu ve  Denize Elverişlilik: Yargıtay’ın 2024 Tarihli Kararı

-Gül Alpay

Giriş

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 28 Şubat 2024 tarihli kararında (E. 2023/5322, K. 2024/1569), gemide meydana gelen yangınlarda taşıyanın sorumluluğu ile eski Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK, 6762 sayılı Kanun) düzenlenen denize elverişlilik kavramını ele alan önemli bir değerlendirme yapmıştır.

Uyuşmazlık, 2008 yılında İstanbul’dan Trieste’ye sefer yapan bir Ro-Ro gemisinde çıkan yangın sonucu yükün tamamen zayi olmasından doğan tazminat talebine ilişkindir. Birden fazla temyiz aşamasından geçen dava, taşıyanın TTK m. 1062/2’de düzenlenen yangından sorumsuzluk hâline dayanıp dayanamayacağı ile olayın geminin sefer başlangıcındaki elverişsizliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı; bu kapsamda taşıyanın şahsi kusurunun bulunup bulunmadığı sorularına odaklanmıştır.

Tarafların İddiaları


Davacı, Hırvatistan açıklarında başlayan yangın neticesinde yükün tamamen zayi olmasının geminin yangınla mücadele sistemindeki bir arıza nedeniyle meydana geldiğini ileri sürmüştür. Yangın vanalarının açılmasına rağmen sprinkler sisteminin devreye girmediği iddia edilmiş; bunun geminin denize elverişli olmadığını gösterdiği ve donatanın bu durumdan doğan zararlardan mutlak surette sorumlu olduğu savunulmuştur.

Davalı taşıyan ise yangının ana güvertede dizel yakıt taşıyan bir kamyondan çıktığını, çok kısa sürede hızla yayıldığını ve mürettebatın tüm çabasına rağmen engellenemediğini savunmuştur. Geminin tüm uluslararası kurallara (SOLAS ve ISM Code) uygun olarak sertifikalandırıldığını, denize elverişli olduğunu ve TTK m. 1062/2 uyarınca şahsi kusur bulunmadıkça yangından doğan zararlardan sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüştür.

İlk Derece Mahkemesi Kararı


İlk derece mahkemesi, mürettebatın yangın talimatlarına uygun ve zamanında hareket etmediğini tespit etmiştir. Delillere göre mürettebat, önce hortumlarla müdahale etmeye çalışmış; ISM prosedürlerine aykırı olarak sprinkler sistemini gecikmeli devreye almıştır.

Mahkeme, ISM prosedürlerinden bu sapmanın mürettebatın yetersiz eğitimini ortaya koyduğunu ve bu durumun sefer başındaki denize elverişlilik şartını ortadan kaldırdığını değerlendirmiştir. ISM Koduna aykırılığın taşıyana atfedilmesi nedeniyle, bu husus taşıyanın şahsi kusuru olarak kabul edilmiş ve taşıyanın yangından sorumsuzluk istisnasına dayanamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.

Yargıtay İncelemesi


Davalının temyiz başvurusu üzerine yapılan incelemede Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. Daire, geminin tüm ulusal ve uluslararası güvenlik kurallarına uygun olduğunu, gerekli sertifikalara sahip bulunduğunu ve yangın tatbikatlarının usulüne uygun şekilde belgelendiğini vurgulamıştır.

Ayrıca, çıkan yangın ile mürettebatın müdahalesi arasında illiyet bağı kurulamadığı belirtilmiştir. Bu doğrultuda taşıyanın şahsi kusurunun bulunmadığı kabul edilmiş ve TTK m. 1062’deki sorumsuzluk istisnasının uygulanması gerektiği değerlendirilerek davanın tümden reddine karar verilmiştir.

Karar Düzeltme Aşaması


Davacı taraf, ISM şirketinin yetersiz eğitim uygulamalarının taşıyanın şahsi kusurunu oluşturduğunu ileri sürerek karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Mürettebatın panik hâlinin ve gecikmeli müdahalesinin SOLAS ve ISM standartlarına aykırılığı ortadan kaldırmadığı savunulmuştur.

Ancak karar düzeltme aşamasında yapılan inceleme, geminin sefer başlangıcında denize elverişli olduğunu ve bu hususun belgelerle sabit olduğunu; yangının öngörülemeyen bir deniz tehlikesi sonucu meydana geldiğini ve taşıyanın kastı veya kusuruna ilişkin hiçbir delilin bulunmadığını yeniden teyit etmiştir.

Sonuç ve Önemi


Bu karar, deniz ticaret hukukunun yerleşik bir ilkesini bir kez daha teyit etmektedir: Yangından doğan yük zararlarında taşıyan ancak şahsi kusuru veya geminin başlangıçtaki denize elverişsizliği ispatlanırsa sorumlu tutulabilir.

2024 tarihli karar, mürettebatın davranışları ile başlangıçtaki denize elverişsizlik arasında doğrudan illiyet bağı kurulması gerektiğini açık biçimde vurgulayarak uygulamada önemli bir çerçeve çizmiştir.

docxfilePDF