Ülgener

Ulgener

İngiliz Temyiz Mahkemesi’nin “Lila Lisbon Kararı”: Satıcının Gemiyi Alıcısına Vaktinde Teslim Edememesi Halinde Alıcı Kâr Kaybı Tazminatı (Loss Of Bargain) Talebinde Bulunabilir mi?

-Duygu Yazıcı

Orion Shipping & Trading LLC v Great Asia Maritime Ltd (The “LILA LISBON”) [2025] EWCA Civ 1210

Orion Shipping and Trading LLC (“Satıcı”), Lila Lisbon isimli gemiyi (“Gemi”) Great Asia Maritime Ltd’ye (“Alıcı”) 15 milyon ABD Doları bedelle satmayı taahhüt etmiştir. Satış işlemi için Norwegian Saleform 2012 (“NSF 2012”) formatında bir satış sözleşmesi (“MoA”) kullanılmıştır.

NSF 2012’nin yapısına uygun olarak, taraflar arasında imzalanan MoA’nın Satıcı’nın Temerrüdü başlıklı 14. maddesine göre, Satıcı’nın Hazırlık Bildirimi’ni (NoR) Fesih Tarihi’ne (Cancelling Date) kadar Alıcı’ya gönderememesi veya Gemi’nin hukuken devrini tamamlamaya hazır bulunamaması halinde, bu durumun Satıcı’nın kanıtlanmış ihmalinden kaynaklanması şartıyla ve Alıcı’nın sözleşmeyi feshedip etmediği önem arz etmeksizin, Satıcı, Alıcı’nın uğradığı tüm zarar ve masraflar için işlemiş faizleriyle birlikte uygun bir tazminat ödeyecektir.

Olayda, MoA uyarınca belirlenen ilk fesih tarihi 20 Ağustos 2021 olmasına rağmen 12 Ağustos 2021 tarihinde Satıcı Gemi’nin bu tarihe kadar teslim için hazır olamayacağını bildirerek Alıcı’ya yeni fesih tarihi olarak 15 Ekim 2021’i önermiştir. Alıcı bu yeni tarihi kabul etse de Gemi bu tarihte de Alıcı’ya teslim edilememiştir.

Gemi alım-satım piyasasında fiyatların yükselmesi üzerine Alıcı, 18 Ekim 2021 tarihinde Gemi üzerinde ihtiyati haciz uygulayarak Gemi’nin MoA’de belirlenen fiyatı ile benzer bir geminin güncel piyasa değeri arasında oluşan fark sebebiyle anlaşma tamamlanmış olsaydı elde edeceği ekonomik avantajı yani kâr kaybı tazminatı (loss of bargain) taleplerini teminat altına almak istemiştir.

Bunun üzerine Satıcı, aynı gün Alıcı’ya gönderdiği bildirimle MoA’nın Alıcı tarafından feshedildiğini kabul ettiğini ifade etmiştir. Alıcı ise, 22 Ekim 2021 tarihinde, Satıcı’nın MOA’nın esaslı şekilde ihlali niteliğindeki davranışlarını (repudiatory breach) gerekçe gösterilerek MoA’nın feshedildiğini teyit etmiştir.

İngiltere’de tahkim yolu ile çözülmeye çalışılan uyuşmazlığın temeli şu soruda toplanmıştır;

NSF 2012 formunda düzenlenmiş bir MoA uyarınca, geminin satıcının ‘kanıtlanmış ihmali’ nedeniyle fesih tarihinde teslim edilememesi hâlinde, satıcının bu ihlali sözleşmenin esaslı ihlali (repudiatory breach) olarak nitelendirilebilir mi ve alıcı bu durumda kâr kaybı tazminatı (loss of bargain) talep edebilir mi?

Konu öncelikle sözleşmenin tahkim yoluna tabi olması nedeniyle hakem heyeti tarafından, daha sonra yapılan temyiz başvuruları üzerine Yüksek Mahkeme (High Court), en son ise Temyiz Mahkemesi (Court of Appeal) tarafından incelenmiştir. Hakemlerin ve mahkemelerin birbirinden farklı görüş ve yorumları olsa da uyuşmazlık Temyiz Mahkemesi tarafından nihai olarak hükme bağlanmıştır.

Mahkeme, Satıcı’nın Gemi’yi fesih tarihine kadar teslim etmek bakımından zımni bir yükümlülüğünün bulunduğunu tespit etmiş ve MoA, esaslı ihlal (repudiatory breach) dışında bir sebeple sona ermiş olsa dahi Satıcı’nın zamanında teslim yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde Alıcı’nın kâr kaybı tazminatı (loss of bargain) talep edebileceğine hükmetmiştir.

Karar bize göre de hakkaniyetli bir sonuç yaratmakta ve emsal karar teşkil etmektedir. Geminin vaktinde yani fesih tarihinden önce teslimi, gemi tesliminin oldukça meşakkatli ticari ve teknik bir operasyon gerektirmesi ve çoğu zaman alıcıların teslim zamanını baz alarak hemen sonrası için geleceğe yönelik çarter sözleşmeleri yapıyor olmaları sebebiyle oldukça önemlidir. Geminin vaktinde teslim edilememesi nedeniyle alıcıların maruz kaldığı bu tarz zarar ve masrafların tazmini imzalanan MoA’ler ile çoğu zaman hüküm altına alınmaktadır. Ancak bu olayda da görüldüğü üzere alıcıların uğradığı zararlar bu kalemler ile sınırlı olmayabilmektedir.

Zira gemi alım satım piyasasının değişken ve hareketli olması ve buradaki değişikliklerin taraflar üzerinde hatırı sayılır meblağlarda etki yaratması sebepleriyle satıcıların satım sözleşmelerine sadık kalmaları kritik öneme sahiptir. Karar, pratikte dikkat edilmesi gereken bir hususun da altını çizmiştir. Buna göre, alıcıların kâr kaybı taleplerini ödeme riskini üstlenmek istemeyen satıcıların, gemi satış sözleşmelerinde bu hususu açıkça düzenleyerek kâr kaybını tazminatını kapsam dışında tuttuklarını belirtmeleri gerekmektedir.

docxfilePDF