
Ulgener
-Aybike Kopuz
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. Maddesi uyarınca işveren üç ana kategori altında iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Bunlar: (1) Sağlık sebepleri, (2) ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri ile (3) zorlayıcı sebeplerdir. Bu çalışmada ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller başlığı altında özellikle işçinin/gemi adamının gemiye sarhoş gelmesi ve/veya gemide alkol kullanması üzerinde durulacaktır.
İş Kanunu’nun 25. Maddesi uyarınca; “Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: d) İşçinin işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.”
Benzer bir şekilde 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun “Önelsiz fesih ve infisah” başlıklı 14. Maddesi uyarınca, “Süresi belirli olan veya olmayan yahut da sefer üzerine yapılan hizmet akdi: I - İşveren veya işveren vekili tarafından: ç) Gemi adamının işveren veya işveren vekiline karşı denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi” hallerinde feshedilebilir.
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 28. Maddesinde iş yerinde alkol kullanmanın yasak olduğu belirtmiştir. Aynı maddenin devamında işverenin alkol kullanımına ilişkin sınırları belirleme yetkisine sahip olduğu da düzenlenmiştir.
Söz konusu maddeye göre, “(1) İşyerine, sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır. (2) İşveren; işyeri eklentilerinden sayılan kısımlarda, ne gibi hallerde, hangi zamanda ve hangi şartlarla alkollü içki içilebileceğini belirleme yetkisine sahiptir.”
Uygulamada gemi adamlarının alkol tüketimleri, gemide can ve mal kaybına engel olmak adına ciddi kısıtlamalara tabidir. Yasal düzenlemelerin de bu kadar kısıtlı tuttuğu alkol tüketimi konusunda denizcilik şirketlerinin çoğu gemideki can ve mal güvenliği amacı ile "sıfır alkol" politikası benimsemektedir. Kaldı ki, uygulamada bireysel iş sözleşmelerinin/gemi adamı iş akitlerinin çoğunda gemide alkol bulundurmanın ve kullanmanın yasak olduğu, alkol kullanım veya bulundurmanın tespiti halinde iş sözleşmesinin derhal feshedilebileceği belirtilmektedir.
Benzer bir şekilde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (“TBK”) 435. Maddesi uyarınca dürüstlük kuralına göre hizmet sözleşmesinin sürdürülmesinin beklenemeyeceği bütün durum ve koşullarda tarafların haklı sebebe dayanarak sözleşmeyi derhal feshedebilecekleri düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin uygulama alanı bulabilmesi için en önemli koşul, haklı sebebe dayanan feshin söz konusu olmasıdır. Haklı nedenle fesih. İse TBK md.435/2'de şu şekilde tanımlanmıştır: "Sözleşmeyi fesheden taraftan, dürüstlük kurallarına göre hizmet ilişkisini sürdürmesi beklenemeyen bütün durum ve koşullar, haklı sebep sayılır.".
Yasal mevzuat hükümleri Yargıtay içtihatları ile birlikte değerlendirildiğinde ise işçinin işyerine sarhoş gelmesi ya da işyerinde alkol kullanarak sarhoş olması nedeni ile işverence iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesinde dikkat edilmesi gereken iki husus bulunmaktadır:
İlk olarak Yargıtay, işyerinde alkol tüketimi nedeni ile iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshi için işçinin alkol bağımlısı olmasını aramamaktadır.
“İş Kanunu'na göre, işyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır. Haklı fesih nedeninin doğumu için işçinin mutlaka alkolik veya uyuşturucu madde bağımlısı olması gerekli olmayıp söz konusu durumlardan birinin gerçekleşmesi yeterlidir.”
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2007/31257 E., 2008/9580K., 21.04.2008 T.)
İkinci olarak ise Yargıtay, her türlü alkol tüketimini haklı neden kapsamında değerlendirmemektedir. Yargıtay, işyeri dışında alınan alkolün sarhoşluğa yol açıp açmadığı konusunda bir değerlendirme yapmaktadır. Yargıtay, tüketilen alkol miktarının işçinin irade ve davranışlarını ve işin normal işleyişini etkileyip etkilemediğine bakmaktadır. Buna karşılık, Yargıtay’a görw işyerinde alkol kullanmak sarhoşluğa yol açmasa bile haklı fesih nedenidir.
“(…) işçinin işyerine uyuşturucu madde alarak gelmesi yasak olmasına rağmen alkollü içki almış olarak gelmesi yasak değildir. İşyeri dışında alınan alkol sarhoşluğa yol açmışsa, bu şekilde işyerine, bir başka anlatımla sarhoş gelmek yasaktır. Bu nedenle alkollü içki almış olmakla birlikte sarhoşluk belirtileri göstermeyen işçinin işyerine gelmesi İş K. m. 25/II-d kapsamında bir haklı neden olarak kabul edilemez. İşçinin işyeri dışında aldığı alkollü içki miktarı işçinin irade ve davranışlarını ve işini normal şekilde yürütülmesini etkilemiyorsa, sadece içki almış olması sözleşmenin feshi için yeterli değildir. Buna karşılık işyerinde alkollü içki kullanmak, sarhoşluğa yol açmasa bile fesih için yeterli bir sebeptir.”
(Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2005/36147 E., 2005/39144 K., 12.12.2005 T.)
Sonuç olarak, işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedilebilmesi için alkol tüketen işçinin alkolik olmasının gerekmediği ve işyeri dışında alkol tüketen işçinin sarhoş olarak işyerine gelmesi halinde bu durumun özellikle iş yaşamına ve işçinin performansına olumsuz bir etkisi olması gerektiğidir. Bununla birlikte, işyerinde alkol kullanmak sarhoşluğa yol açmasa bile haklı nedenle fesih sebebidir. Dolayısıyla, bu gibi hallerde işveren iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir.