Ulgener
Stj. Av. Yağmur Koç
Bir işçinin iş sözleşmesinin başladığı tarihten itibaren sona erdiği zamana kadar geçmişe yönelik çalıştığı her yıl için 30 günlük çalışma ücreti tutarında bir alacak hakkının doğmasına kıdem tazminatı denir. Deniz iş Kanun’un 20 maddesine göre tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Sefer, parça başına akord, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur.
Bu tanım, Deniz İş Kanun’a tabi çalışanlar için geçerlidir çünkü 4857 Sayılı İş Kanun’a tabi çalışanların kıdem tazminatı hükümleri, şartları birbirlerinden farklıdır.
Deniz ticareti, kara ticareti kadar aktif bir çalışma alanına sahip olsa bile birbirlerinden çok farklı olmalarından dolayı, gemi adamları 854 sayılı Deniz iş Kanununa göre hak ve görev sahibi olurlar.
adamının 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na göre kıdem tazminatı talep edebilmesinin ilk şartı bu Kanun’a tabii olmasıdır. Bir gemi adamının bu Kanunu’na tabi olması için de bazı şartların sağlanması ve geminin belirli özelliklere sahip olması gerekmektedir. Söz konusu geminin Türk Bayrağı taşıyor olması, geminin 100 grostonilatonun üzerinde olması, 100 grostonilatonun üzerinde değilse bile, bu kez de aynı işverene ait gemilerin grastonilato toplamının 100 veya daha üzeri olması ya da işverenin en az 5 gemi adamı çalıştırıyor olması gerekir.
Buna göre, yabancı bayraklı gemilerin çalışanları Türk bile olsa bu kanun kapsamında kıdem tazminatı alamazlar çünkü yabancı bayraklı gemilerde çalışan gemi adamları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğundan, hakları da bu kanuna göre belirlenmektedir. Ancak Türk bayraklı gemilerin yabancı işçiye Türk işçilere bazı haklar tanıyor ise o devletin Türkiye’de çalışan vatandaşlarına da Türkiye’de aynı haklar tanınır.
Gemi adamının kıdem tazminatı alabilmesi için hizmet sözleşmesinin sona ermiş olması gerekmektedir. Hizmet sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirildiği , gemi adamı tarafından hizmet sözleşmesinin sona erdirildiği, zorunlu askerlik sebebiyle işten ayrılması, gemi adamının hizmet sözleşmesini bağlı bulunduğu kurumdan; yaşlılık, emeklilik, malüllük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla feshetmesi, geminin kaybolması, terk edilmesi, savaş ganimeti olması yahut Türk bayrağı çekme hakkını kaybetmesi suretiyle hizmet sözleşmesinin sona ermesi ve gemi adamının ölmesi durumunda kıdem tazminatı alınabilir.
Gemi adamının kıdem tazminatını alamadığı durumlar ise gemi adamının haklı neden olmadan istifa etmesi, gemi adamının herhangi bir limanda geminin hareketlerinden önce gemiye dönerek hizmete girmemesi yahut gemiye hiç dönmemesi, gemi adamının tutukluluk, hapis veya gemide çalışmaktan yasaklanma gibi nedenlerden ötürü gemide çalışmasını imkansız hale gelmesi, gemi adamının, işveren veya vekiline karşı kanuna, sözleşmeye ve sair iş ve çalışma şartlarına aykırı hareket etmesi olarak sayılabilir.
Deniz İş Kanun’a tabi çalışanların kıdem tazminatına uygulanacak faize ilişkin 15.04.2021 tarihinde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bir karar vermiştir. Bizce önem arz eden bu kararı sizinle paylaşmak istiyoruz:
Davacı gemi adamı, davalı şirket bünyesinde 9 yıl kaptan olarak çalıştığını belirterek maaşının düzenli ödenmediği gerekçesiyle sözleşmeyi haklı nedenle feshetmiştir ve kıdem tazminatı ve sözleşmeden doğan diğer alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, gemide 6 gün çalışma ve 6 gün dinlenme şeklinde vardiyalı sistemde çalışan davacının fazla mesai ücretlerinin de ücret bordolarına yansıtılıp ödenmiş olduğunu, hizmet sözleşmesine bağlı olarak ulusal ve dini bayramlar ile fazla mesailer için ek ücret ödenmeyeceği taraflar arasında anlaşılıp, imzalanmış, gemi adamının gelir vergi kesintisi olmadığından, vergiden muafiyetinin olduğunu ve bu nedenle asgari geçim indirimi alacağının doğmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda ilk derece mahkemesi, davacı gemi adamının kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Davalı bu karara karşı temyiz yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesi kararı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 15.04.2021 tarihli kararı ile kıdem tazminatına uygulanacak faize ilişkin hükmü düzelterek onamıştır.
4857 Sayılı iş Kanununa tabi işçilerin kıdem tazminatına alacaklarına uygulanacak faiz en yüksek banka mevduat faizi olarak açıkça düzenlenmiştir. Ancak 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nda bu konuya ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/3508 esas sayılı 15.04.2021 tarihli kararında Davacının tabi olduğu Deniz İş Kanunu’nda kıdem tazminatına yürütülecek faize ilişkin özel bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle 4857 Sayılı İş Kanununa tabi işçilik alacaklarına uygulanan ve kanunda açıkça düzenlenen mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının gemi adamının alacaklarına uygulanması mümkün olmayacağına ve Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan gemi adamı davacı yönünden kıdem tazminatına ilişkin faizin yasal faiz olarak uygulanması gerektiğini hükmetmiştir. Yargıtay’ın kararı bu uyuşmazlıkta önemli maddi bir fark yaratmamış olsa dahi işverenin lehine sonuçlanmıştır.